28 Temmuz 2007 Cumartesi

MEKSİKALI GÜZELLER İŞ BAŞINDA!

Çocukluk yıllarınızda belleklerinize kazınan western filmlerine filmlerine bir yenisi eklendi: Bandidas... Ama bu sefer baş roldeki birbirinden güzel iki kadın, Peneloé Cruz ve Salma Hayek. Macera, aksiyon, polisiye ve komedinin buluştuğu bu eğlenceli filmi izlerken nefeslerinizi tutacaksınız.

1980’lerin Meksika’sında fakir bir çiftçi ailesinin kızı olarak yetişmiş bir kadın olan Maria (Penelopé Cruz) ve zengin bir bankerin kızı olan Sara (Salma Hayek) anlaşılacağı üzere aslında hiçbir ortak özelliği olmayan iki ayrı kutuptur. Bunları bir araya getirense kaderin bir cilvesi, yani Tylar Jackson (Dwight Yoakam). Bu garip adam ansızın ortaya çıkp New York Bankası’nın temsilcisi olduğunu söyleyince bu iki güzel kadının yolları aynı amaç uğruna kesişir. Zamanında demiryolları adına Meksika’daki birçok araziyi kanunsuz bir şekilde ele geçiren Tylor Jackson, her ikisinin de babalarının hayatını mahvetmiştir.

Jackson’ın karşılarına çıkmasıyla iki kadın için yeni bir fikir doğar; artık açılan her yeni bankayı ve tröstü soyarak çiftçilerin intikamını alacaklardır. İşte böylece iki seksi haydut, “kadının fendi erkeği yendi” der ve amansız serüvenlerine başlar. Artık Meksika’da namları “Bandidas” olarak yürüyecektir.

Yönetmenliğini Joachim Roenning’le Espen Sandberg’in paylaştığı filmin senaristi ise, Fransa’da Spielberg olarak görülen Luc Besson. Dalgıç öğretmeni çocukluğunu Yunanistan ve Yugoslavya arasında mekik dokuyarak geçiren Besson, daha 10 yaşındayken aile mesleği olan dalgıçlığı seçerek marina biyoloğu olmaya karar verir. Ancak 17 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu artık dalamaz ve Fransa’ya dönerek sinema eğitimi alır. Böylece “The Fifth Element”, “Le Dernier Combat”, “Subwayé, “The Big Blue”, “Le Petit Siren” ve “Léon” gibi filmlerle anılan ve Steven Spielberg’le aşık atan bir senarist-yönetmen doğar. 70 milyon dolarlık bütçesiyle Fransa’nın en pahalı yapımı olan “The Fifth Element”, eğlenceli bir klasik bilimkurgu filmi olarak karşımıza çıkarken, “Léon” filmiyle daha stilize bir tarzda bir suç öyküsüyle izleyici göz yaşlarına boğar. Şimdi de “Bandidas”la heyecanlı bir aksiyon yaşatmanın yanı sıra, izleyenleri güldürmeye kararlı görünüyor.

Filmi izlenmeye değer kılan ağır toplardan biri de, güzel ve yetenekli oyuncu Salma Hayek. Lübnanlı bir baba ve Meksikalı bir anneden doğma Hayek, 12 yaşındayken babasına “ Eğer beni Amerika’da bir okula yollamazsan, burada hiçbir dersime çalışmam ve hiçbirini geçmem” diyerek daha o yaşlarda tuttuğunu koparan biri olduğunu belli etmiş. Zira Teksas Katolik okulunda iki yıl okuduktan sonra hocalarını bezdirip okuldan kovulan Hayek’i ancak bir oyunculuk okulunun paklayacağı anlaşılmış. Böylece Meksika Üniversitesi’nde oyunculuk eğitimine başlayan Hayek, bunu da yarıda bırakmış ve sonunda da Stella Adler Konservatuarı’nı bitirmiş.

Şu ana kadar “Frida”, “Bir Zamanlar Meksika’da”, “Desparado” gibi birçok iyi filmde rol alan oyuncu için “Bandidas”ın ayrı bir yeri var. Yıllarca röportajlarda, “En çok kiminle çalışmak isterdiniz?” sorusuna verdiği cevap hiç değişmeye Hayek, sonunda bu filmde muradına eriyor ve Penelopé Cruz’la başrolü paylaşıyor.

Filmin diğer güzel haydutu Maria’yı isa güzel aktirist Penelopé Cruz canlandırıyor. İspanya’nın Madrid şehrinde kuoför bir anneyle otomobil tamircisi bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Cruz, daha okumayı sökmeden jimnastik hocası olmaya karar vermiş; ancak görmüş geçirmiş baba, kızını “ Bu işte para yok sen dans oku, ileride çok ünlü olursun” şeklinde bir uyarıyla bu kararından vazgeçirmiş. Bunun üzerine National Conservatory okulunda dans eğitimine başlayan Cruz, babasının yüzünü kara çıkarmamış ve dokuz yıl devam ettiği dans eğitiminden sonra iyi bir dansçı olarak, İspanya’da adını “Madrid’in Madonnasıé olarak duyurmuş.

Daha 15 yaşında İspanya televizyonlarında, şovlarda ve müzik videolarında boy göstermeye başladı. Sinemaya geçişi ise, “El Louberinto To Griego” filmiyle oldu ve setin tozunu bir kez yutan Cruz, bir daha da setlerden ayrılamadı. “Volver”, “Sahara”, “Bulutların Üzerinde”, “Yeni Yıl”, “Çapkın Aşık”, “Gothika”, “Çapkın İlişkiler”, “Beyaz Şeytan, “Corelli’nin Mandolini”, “Annem Hakkında Her Şey”, “Aç Gözünü”, “Çıplak Ten” ve “Güzellik Çağı” gibi çok sayıda filmde yer alarak adını hafızalara kazıdı. “Blow” filmiyle Jhonny Depp’in uyuşturucu bağımlısı karısı rolünü kapan Cruz için yönetmen Ted Demine, aslında Cruz’un bu role uygun olmadığını ancak göz kamaştırıcı güzelliği sebebiyle onu seçtiğini itiraf ediyor.

1997’de Uganda’da iki ay gönüllü hizmet veren yardımsever oyuncu, 1999 Goya en iyi aktirs ödülünü de “The Girl of Your Dream” filmindeki performansı sayesinde kaptı. Cruz da Hayek gibi birlikte çalıştıkları için ne kadar mutlu olduğunu birçok röportajında dile getiriyor.

Tabii bu iki güzel kadına bir de şanslı erkek gerekliydi ki, bu da çok yerinde bir kararla country müziğin babalarından Dwight Yoakam olmuş. “Panik Odası”ndan da hatırlayacağınız Yoakam, müziğin yanı sıra oyunculuk ve yönetmenlik de yapıyor. Zaten bu filme de ancak Dwight gibi country müziğinin ustası bir oyuncu yakışırdı.

Konu, Robin Hood misali zengine vurup fakirin intikamını alan, “Thelma ve Luise” misali tehlikeden tehlikeye atlayan iki kadın olursa, elbette heyecan ve komedi alır başını gider. Lafın özü: Macera, aksiyon, western ve komedi... Salma Hayek ve Penelopé Cruz gibi iki güzel dilber... Daha ne olsun? Koltuklarınıza yapışık kalacaksınız. Boşuna patlamış mısır almayın, yemeyi unutacaksınız. Artık sokaklarda kovboyculuk oynayan kız çocukları da göreceksiniz! Aksiyon, komedi ve western tutkunları, bu eğlenceyi kaçırmayın, taş olursunuz.

Hiç yorum yok: